ÜYE GİRİŞİ ÜYE OLMAK İÇİN ALTTAKİ LİNK İ TIKLA

AYDINCIK

aydıncık mersin
 Gedik Ahmet Paşa tarafından Osmanlı yönetimine katılmıştır. 1867 Vilayet Nizamnamesi'nin getirdiği yeni yönetsel bölümlenme uyarınca, İçel Sancağı'nın kazalarından biri olan Gülnar’ın ilçe Kilindria’dır. Kelenderis’ten gelen Kilindria da zaman içerisinde değişimlere uğrayarak Gilindire’ye dönüşür. Vital Cuinet’nin 1891 yılında Paris’te Ernest Leroux tarafından basılan La Turquie d’Asie adlı eserinde Gilindire hakkında şu bilgileri vermektedir: “Bu küçük kasabanın nüfusu sadece 210’dur ve halkın hemen hemen hepsi Kıbrıs ya da Alanya’dan göçüp gelen Rumlardır.” Tanin Gazetesi yazarlarından Ahmet Şerif ise 1910 yılında Gilindire ile ilgili olarak şunları yazar: “Halk İslam ve Rum'dur. Rumlar daha kalabalıktır. İki taraf birbirleriyle pek güzel geçiniyorlar, diyebilirim ki, burası bir birlik örneğidir.” O yıllarda Türklerin çoğu hâlâ göçerdir, hayvancılıkla uğraşmaktadır ayrıca tabiatın sunduğu keçiboynuzu, meşe palamudu gibi orman ürünlerini toplayıp satmaktadır. Rumlarsa, liman çevresinde oturmakta olup uluslararası bağlantıları vardır, ekonomik yönden daha güçlüdür, ev ve tarla sahibidir, ticaret ve sanat yaşamını elinde tutmaktadır. 
 Dışarıdan gelenler veya parası olanlar 1930’dan itibaren taksitle satın alırlar. Hazine, taksitini yatıramayanlardan satılan taşınmazı geri alarak ikinci bir ihaleyle başka kişilere satar. 1963-1964 yılları arasında eski ve dar olan karayolu genişletilirken, deniz kenarındaki çok sayıda eski bina yıkımdan nasibini alır. Açılan bu yol, deniz kıyısındaki binaların bir kısmına mezar olmuş bir kısmını da Akdeniz'in mavi sularına iteleyivermiştir. Binaların yerine kalın bir duvar yapılır. Mersin-Antalya yolu hizmete açılınca da mal nakliyatı kamyonlarla yapılmaya başlar. Limanın olmayışı, yüklemenin zorluğu ve maliyet artışı sonucu deniz ticareti de yapılamaz olur. Sulak arazinin olmaması halkı, hayvancılık yapmaya ya da arpa, buğday, mercimek ekmeye zorlamaktadır. Halkın yazları yaylaya gitmesiyle de nahiye terk edilmiş bir hayalet kent haline gelir. 
 Bu durum 1960’lı yılların sonuna kadar devam eder. 1964 yılında, Soğuksu’dan Gilindire’ye bir kanal yapılır ve yıllardır boşu boşuna denize akıp giden Soğuksu Deresi’nden 40-50 metre yükseklikteki bu kanala su pompalanmaya başlanır böylece Gilindire’nin çorak arazilerinde güller açar artık. 1965 yılında da Gilindire’ye tarihi geçmişiyle hiçbir ilgisi olmayan Aydıncık adı verilir. Halk, Gilindire adını kullanmaya devam ettiyse de resmen kullanılmayan bu ad, tapu kayıtları, nüfus cüzdanları, diplomalar, kitaplar ve anılarda yerini alır. Aydıncık’ta 1972’de İskele Belediyesi kurulur. İlçe merkezi elektriğe Mart 1980’de kavuşur. Aynı yılın başlarında bir de balıkçı barınağı inşa edilir. Aydıncık artık kentleşme sürecine girer. Mayıs 1984 tarihinde de evlerde içme suyu akmaya başlar. Gülnar ilçesine bağlı bir bucak olan Aydıncık, 3392 sayılı kanuna göre 19.6.1987 tarihinde ilçe olur. Ayrıca bu kanunla İskele Belediyesi’nin adı da Aydıncık Belediyesi’ne dönüştürülür. 
 Aydıncık, Akdeniz bölgesin'de, Mersin merkeze 173 km, Antalya merkeze ise 325 km. uzaklıkta bir ilçedir. İlçenin kuzeyinde Gülnar, doğusunda Silifke, batısında Anamur, güneyinde ise masmavi sularıyla Akdeniz var. Yüzey Şekilleri, İklim ve Bitki Örtüsü Yüzey şekilleri İlçe merkezi, kıyıda Torosların denizi paralel uzanan bir kolunun yamacına kurulmuştur. İlçeye bağlı Yenikaş ve Hacıbahattin köyleri deniz kıyısında, Karadere, Karaseki, Teknecik, Yeniyürük, Yeniyürükkaş, Pembecik ve Duruhan köyeleri ise Toros Dağları'nın platolarındadır. İlçenin kıyı uzunluğu 38 km. olup girintili çıkıntılıdır. Şehir merkezinden şehrin güneyinde uzanan Akdeniz'e bakıldığında, doğuda gözüken burnun adı Sancak Burnu’dur. Sancak Burnu ile bu bölgenin batısında ve doğusunda 1. derece sit alanı ilan edilmiş sahalar vardır. Gemidurağı ile Yelkenliada arasındaki bölgede Akdeniz foku yaşam alanı olan mağaralar bulunmaktadır. 
Ayrıca, Doğu Akdeniz'de toplam 40 çift olan ada martısının (Larus audouini) 20 çifti Yelkenliada ile Küçükada’da barınmaktadır. Yılanlıada, Aydıncık’ta bulunan dört adadan en uzakta olanıdır. ODTÜ Sualtı Topluluğu, Batık Araştırmaları Gurubu (ODTÜ-SAT BAG) ve Sualtı Araştırmaları Derneği, Sualtı Arkeolojisi Araştırma Gurubu (SAD SAAG), 2002 yılı içinde Yılanlıada çevresinde bir çok dalışlar yaptılar. Bu bölgede çeşitli tür ve şekillerde çapalar ile bir batık alanı keşfettiler. Bu nedenle Yılanlıada I. derece arkeolojik sit alanıdır. İlçe merkezinin yerleşim alanını görmek için Akdeniz’e tepeden bakabilen Taşmasa’ya çıkmak ve oradan Aydıncık’ı seyretmek gerekir. İnce uzun 9 km'lik bir kıyı şeridi üzerinde kurulmuş olan Aydıncık ilçesinin doğudan batıya doğru olmak üzere, sırasıyla Yenimahalle, Hürriyet, Cumhuriyet, Merkez ve Atatürk olmak üzere beş mahallesi vardır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder